

Albert Einstein,
Yahudi asıllı Alman teorik fizikçi.Fizik alanındaki çalışmaları modern bilimi büyük ölçüde etkiledi. Kendisi özellikle zaman ve uzay için düzenlenmiş bağlılık (izafiyet) teorisiyle tanındı.
Bu teori üç bölüme ayrılır:
1. Newton mekaniğinin yasalarını değiştiren ve kütle ile enerjinin eşdeğerli olduğunu öne süren sınırlı bağlılık (1905);
2. Eğrisel ve sonlu olarak düşünülen dört boyutlu bir evrene ait çekim teorisini veren genel bağlılık (1916);
3. Elektro-manyetizma ve yerçekimini aynı alanda birleştiren daha geniş kapsamlı teori denemeleri.
İlk iki teorinin geçerliliği atom fiziği ve astronomi alanında yapılan deneylerle çok başarılı bir biçimde sınanmıştır; çağdaş fiziğin temel taşları arasında yer alırlar.
Ernest Rutherford,
Yeni Zelandalı-İngiliz nükleer fizikçi. 1908 yılı Nobel Kimya Ödülü sahibi.
19. yüzyılın sonuna gelinirken pek çok bilim adamı artık fizikte gerçekleştirilecek bir yenilik kalmadığı kanısındaydı. Ama Rutherford üç yıl gibi kısa bir süre içinde tümüyle yeni bir fizik dalı ortaya çıkardı: Radyoaktiflik. Radyoaktifliğin bir elementin atomlarının başka bir elementin atomlarına kendiliğinden dönüşme süreci olduğu sonucuna vardı. Maddenin değişmezliği kavramına sıkı sıkıya bağlı birçok bilim adamı bu görüşe karşı çıkacak, ama Rutherford'un görüşlerinin doğruluğu kısa sürede anlaşılacaktı.
Rutherford'un 1911'de geliştirdiği "Atom Modeli" onun bilime en büyük katkısıdır.




Erwin Rudolf Josef Alexander Schrödinger, Avusturyalı fizikçi. Kuantum mekaniğine olan katkılarıyla, özellikle de 1933'te kendisine Nobel Ödülü kazandıranSchrödinger Denklemi'yle tanınır. Schrödinger'in Kedisi diye bilinen düşünce deneyini önermiştir.
Werner Karl Heisenberg (5 Aralık 1901-1 Şubat 1976), Alman kuramsal fizikçi ve kuantum (nicem) mekaniğin en önemli yaratıcılarından biridir.
Çalışmalarını 1925 yılında önemli bir makale ile yayınladı. Daha sonra Max Born ve Pascual Jordan ile yayınladığı makalelerde kuantum mekaniğinin matris formulasyonu büyük ölçüde geliştirildi. 1927 yılında felsefesi üzerine kurduğu ve kendisiyle özdeşleşen belirsizlik ilkesini yayınladı. Heisenberg kuantum mekaniğine katkılarından dolayı 1932 yılında Nobel Fizik Ödülü’ne layık görüldü. Ayrıca türbülanslı akışların hidrodinamik kuramları, atom çekirdeği, ferromanyetizm, kozmik (evren) ışını ve atomaltı parçacıkları gibi alanlara önemli katkılar yaptı ve Karlsruhe'de ilk Batı Almanya atom reaktörü tasarımında görev aldı. II. Dünya Savaşı boyunca atom araştırmaları konusundaki çalışmaları üzerine önemli tartışmalar döndü.
Niels Henrik David Bohr, (7 Ekim 1885-18 Kasım 1962) atomik yapıları ve nicem teorisini anlamaya yardımcı çalışmalarıyla 1922 yılında Nobel Fizik Ödülü'nü kazanmış Danimarkalı fizikçidir. Bohr, aynı zamanda bir filozof ve bilimsel araştırmalar için öncü rol oynayan bir bilim insanıdır.
Bohr elektronların enerji seviyelerinin kesikli olduğunu ve çekirdeğin etrafındaki yörüngelerin kesintili alanları içinde döndüklerini –bir enerji seviyesinden (yörünge) başkasına geçebilme durumu dışında Güneş'in etrafındaki gezegenlerin hareketi gibi- belirttiği Bohr Atom Modeli'ni geliştirdi.
James Chadwick (20 Ekim 1891; Cheshire - 25 Temmuz 1974; Cambridge), İngiliz asıllı fizikçi.
1919'da çalışmaya başladığı Cambridge'de 1935'e kadar çalıştı. Değişiknükleer fizik problemlerini, özellikle çekirdeklerin yüklenmesini ve elementlerin, alfa ışınlarıyla, suni parçalanmasını incelemiş, 1923'te, Cavendish laboratuarı araştırmalar bölümü müdür yardımcısı, 1927'de Royal Society üyesi olmuştur.
1932'de nötronun yapısını keşfetti ve 1935'de Nobel Fizik Ödülünü kazandı. Döteryumun gama ışınlarıyla parçalanmasını sağlayarak nükleer fotoelektrik etkiyi buldu.